Duygularımızı Etkileyen Gıdalar
Bu yazım 22.03.2021 Tarihinde Analiz Gazetesinde Yayınlanmıştır.
http://analizgazetesi.com.tr/yazarlar/duygularimizi-etkileyen-gidalar/
Beslenme acaba ruh halimizi etkiliyor mudur, ne dersiniz?
Konuyla ilgili yapılan araştırmalarda gördüğüm, yenilen gıdaların
ve beslenme şeklinin ruh sağlığı üzerinde etkisinin olduğu çok eskiden beri bilinen
bir gerçek. Tarihi kaynaklarda, aşırı pirinç tüketenlerin durgun, at eti
yiyenlerin ise hareketli olduğundan bahsediliyor. Beslenme ve yemek en az vücut
sağlığı kadar sosyalleşme ve insanın mutluluğu için de büyük bir önem taşıyor.
Kaliteli proteinin ve sağlıklı beslenmenin serotonin
seviyesini arttırdığını biliyoruz ama özellikle bazı yiyecekler var ki direk
ruh halimize etki ediyor çikolata, muz, çilek gibi. İşte bu yüzden bu gıdaları
yiyenler mutlu oluyor.
"Bana ne
yediğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim" diye bir söz var ya ünlü
Fransız ‘Jean Anthelme Brillat-Savarin’ adlı yemek yazarının. Sözün anlamı çok
açık, tüketilen gıdalar ve beslenmenin ruh sağlığı üzerinde mutlaka etkisi olduğu
vurgusu yapılıyor.
Yazar, ‘Lezzetin Fizyolojisi’ adlı kitabında, “mutfak sanatı, sanatların en eskisidir” der. Devamında ise “Yeni doğan bir bebek bu dünyaya ulaşır ulaşmaz, ancak annesinin verdiği sütle sükûna erer ve çığlıkları diner. Gastronomi, lezzetin etkilerini düzenler ve kendisine saygısı olan bir insanın asla aşmaması gereken sınırları belirler. Sofra keyfi her yaşta, her şartta, her ülkede ve her gün vardır ve farklı hazlarla birlikte yaşanır. Diğerleri kaybedildiğinde ise avunulan tek keyif bu yemek keyfidir. Yeni bir yemeğin keşfi, insan ırkının mutluluğuna, bir yıldızın keşfinden daha çok katkıda bulunur” diye bahsetmektedir.
Beslenmenin insanın karakter ve ruhsal durumunu nasıl etkilediği
dinin de bir konusu aynı zamanda. İnsanda iyi ahlâkın oluşmasında yediklerinin
büyük etkisi olduğunu Kur’an’daki ayetlerden biliyoruz.
Bazı araştırmalar, alınan besinlerin, beynin biyokimyasını
etkilediğini, kişilik ve ruh hâlini bile değiştirebileceğini söylüyor. Yine insan
vücudunun enerji ihtiyacını karşılayan bu besinler aynı zamanda zihinsel fonksiyonlara
da tesir edebiliyor.
Beslenmenin duygu, davranış̧ üzerine etkilerinin
bilinmesinden sonra beyin bağırsak ilişkisi daha bir önem kazanıyor zannımca.
Dolayısıyla bağırsak 2. beyindir diyenler çok da haksız sayılmazlar.
Makarna, ekmek gibi besin maddelerini tüketen insanlarda
“triptofan” adlı bir maddenin beyne tesiriyle vücut genel bir huzur ve
sakinliğe kavuşuyor. Ancak bazı gıdalar da var ki beyinsel fonksiyonlarda
zayıflama ve depresif ruh haline yol açıyor ve saldırgan davranışların
sergilenmesine neden olabiliyor.
Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi ve BEYİNDER Başkanı Prof. Dr. Derya Uludüz bir demecinde “Ruhunu
güçlendirmek isteyenler beslenmelerine dikkat etmeliler, çünkü besinler ruh
durumunu direk etkiliyor” demektedir.
Basitçe söylemek gerekirse, insan vücudu yenilen besinlerin
muhteviyatlarına göre şekilleniyor. Yani, yemek yenildiği zaman, sindirim
sistemi yemeği içeriklerine göre ayırıyor ve bunları vücudun ihtiyacı olan
maddelere dönüştürüyor. Yani bir anlamda biz, gerçekten de ne yiyorsak oyuz.
Biraz teknik ifade etmek gerekirse, yenilen her bir besin
maddesi, beyine bir uyarı mesajı gönderiyor. Bu uyarıcılar daha sonra iletişim
sinirlerine dönüşüyor. Hayvansal proteinlerin aksine bitkisel besinlerde daha
çok yatıştırıcı olanlar bulunuyor. İşte bu yüzden sık sık et ve et ürünleri
tüketenlerin diğerlerine nazaran aktif, hareketli ve biraz daha sert mizaçlı
oldukları ve et ile beslenen aslan, köpek gibi hayvanların yırtıcı, otçul
beslenen koyun, keçi ve deve gibi hayvanların ise daha uysal ve yumuşak huylu
oldukları da bundandır.
Bana kalırsa, insan duygu durumuna göre ne tür besinleri
tüketeceği yönünde bir çalışma yapılmalı ve beslenme seçimleri de buna göre
ayarlanmalı.
Besinlerden bazı
örnekler
Mutlu edenler, köri,
çilek, kereviz, ceviz, tarçın, fıstık, yumurta, kabak ve ay çekirdeği, kuru
incir, bezelye, peynir, bal, yoğurt, kinoa, kuşkonmaz ve Hindistan cevizi.
Kaygı verenler, alkollü
içecekler, fast food, cips, patates kızartması, pirinç, fazla protein, aşırı
kafein ve hazır işlenmiş gıdalar.
Depresyona neden
olanlar, Rafine ve işlenmiş şeker, yapay tatlandırıcılar, mısır şurubu, tuz
oranı yüksek gıdalar ve nişasta içeren besinler.
Özetle ağzımıza
götürdüğümüz her bir yiyecek ya bizim bir parçamız olacak şifa verecek ya da
zehir olup bize zarar verecek.
Yorumlar
Yorum Gönder