Vejetaryenlik üzerine

Bu yazım 08.03.2021 Tarihinde Analiz Gazetesinde Yayınlanmıştır.

http://analizgazetesi.com.tr/yazarlar/vejetaryenlik-uzerine/

 

Vejetaryen Beslenme

Baştan söylemeliyim ki ben bir vejetaryen değilim fakat böyle düşünen insanlara da en az et sevenler kadar değer verilmesinden yana olduğumu da belirtmeliyim.

İster hayvansal isterse de bitkisel besin yönünden tercih yapanların kendi sağlıkları açısından bunun ne anlama geldiğini biliyor olmaları gerekir diye düşünüyorum. Bitkisel beslenmenin sağlıklı yaşama olan katkıları nelerdir veya et yenilmemesinin insan vücudu açısından sakıncaları var mıdır bilinirse daha sağlıklı tercihler yapılır zannımca.

Et yememe fikrinden doğan vejetaryenliğin yeni bir akım olduğu söylense de araştırmalara göre bu pek yeni değil. İnsanlar bunu çok eski zamanlardan beri uyguluyor olabilir. Yunan filozoflarından Plato ve Pythagoras yani Pisagor gibi iki ünlü tarihi şahsiyetin eti reddetmiş olduğu söyleniyor.

Ünlü Nobel ödüllü İrlandalı yazar George Bernard Shaw’ da bir vejetaryendi ve tarihi şu sözünü naklederler “Hayvanlar benim arkadaşlarımdır ve ben arkadaşlarımı yemem.” diye

Bazı insanlar et tüketmeden yaşamayı vicdani, dini ya da sağlık nedenlerinden dolayı çok haklı olarak tercih edebilir. Bunu anlayabiliyorum ve asla da karşı çıkmıyorum. Bitkilerin insan sağlığına faydaları konusunda uzman olan bazı kişilerde buna destek veriyor ve diyorlar ki “vejetaryen beslenme vücut kilosunu kontrol altında tutar. Kalp, kanser ve diğer hastalıkların riskini ciddi derecede düşürür” Bu da çok doğru bir tez.

Hatta yapılan bazı araştırmalarda fazla et yiyen insanların ise daha saldırgan, duyarsız ve kaba oldukları bile görülmekte olduğu iddia ediliyor.


Bana kalırsa da bitkisel gıdalar, hayvansal olanlardan sağlıklı olması yönünden daha avantajlıdır. Hayvansal besinlerdeki bol miktarda doymuş yağ, kolesterol, vücutta tahribata yol açıyor. Organik olan bitkisel besinlerden baklagiller, yeşillikler, sebzeler, meyvelerde ise sağlıklı yaşam için önemli olan lif, antioksidan, probiyotik, vitamin, mineral ve enzimler var.

Peki, ben neden vejetaryen değilim?

Çünkü hayvanlardan sağlanan et, süt, tereyağı, yumurta, peynir, yoğurt gibi besinler daha çok protein ağırlıklıdır ve insan vücudu bu proteinlerle besleniyor. Bağ ve bahçelerde yetiştirilen bitkilerden elde edilen besinler ise vitamin ve mineral ağırlıklıdır. Bu gıdalarda vücut için çok faydalı. Yani aslında vücudumuz bu her 2 besin türüne de kesinlikle ihtiyacı var.

Diğer yandan yapılan bazı araştırmalar var ki et tüketiminin insan sağlığı açısından birçok faydasını da bize gösteriyor. Başta vücuda güçlü bir kas yapısı tesisi ve enerji sağlaması geliyor.

Sağlıklı bir cilt için de yine et çok önemli bir besin kaynağı. Ayrıca anemiyi önleme, hamileliği destekleme, kardiyovasküler sağlığı koruma, psikolojik sağlığı destekleme, uykusuzluğu tedavi etme, kataraktı geciktirme, kolesterol seviyesini dengeleme, raşitizm tedavisi gibi daha birçok faydasını sayabiliriz.


Beslenme yönünden tercih ne olursa olsun, hayvanlara eziyet edilmesi, açık alanlara çıkarılmaması, fazla üretim için hormonlanması vs. bunları tasvip etmek asla mümkün değil. Bu noktadaki tüm görüşlere katılıyorum.

Ancak bunların etinden, sütünden, yumurtasından, derisinden faydalanmayı da hoş görmemek de çok sakıncalı bir durum olsa gerek.  

Eğer Vegan olmak hayvansal besinlere tamamen bir karşı duruşsa ben katılmıyorum bu görüşe, hayvan haklarına sonuna kadar destek vermekle birlikte beslenmem için gerekli olan bu gıdalardan da istifade etmeliyim diye düşünüyorum.

İslam dini açısından da yaptığım araştırma da, vejetaryen kimselerin hayvansal besinleri tüketmemeleri bir tercih sebebi olarak görülüyor. Bana göre de din bu tercihe saygı duyar ve bu alanı kişinin özgürlük alanı olarak görür ve girmez. Ayrıca dinimiz aşırı miktarda et tüketimini de uygun görmemiş ve az yemeyi de her daim tavsiye etmiş.  

Sonuç olarak, vejetaryen olan kişi, eğer et ve et ürünlerini tüketmenin yanlışlığını savunur ve bunu bir ideoloji olarak ortaya koyarsa o zaman toplumun diğer fertlerinin tercihini itham etmek anlamı çıkar ki bu kabul edilemez. Aksi halde insanların kendi hür iradeleriyle beslenme tercihlerini yapabilmelerinde herhangi bir mahzur yoktur.

Bir not; Ne yazık ki, vejetaryen yemeklere kolayca ulaşılmıyor. Geçen günlerde bir yayınevi, bu alandaki boşluğu dolduracak önemli bir esere imza attı. 150’den fazla vejetaryen yemek tarifinin yer aldığı bir kitap yayınladı. Birçok kişinin evinde olmalı.



 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Emmim Develi Cıvıklısı

Tarihin Gölgesinde bir Lezzet Durağı “Ocak”

"Nokul Bafra Pide"