Hatay ve Aydın'dan 2 Kadın Girişimci

  Hatay ve Aydın’dan 2 Kadın Girişimci

Bu Yazım 22.12.2020 Tarihinde Diriliş Postası Gazetesinde Yayınlanmıştır.

https://www.dirilispostasi.com/makale/talip-bayram/hatay-ve-aydindan-2-kadin-girisimci

Yöresel lezzetlere, yerel kadın girişimci ve üreticilere gereken değerin verilmesini düşünenlerden birisiyim. Ancak gıda güvenliği ve sağlık söz konusu olduğundan elbette dikkatli olmakta fayda vardır. Nasıl yaptıkları, ürünlerin içine neler kattıkları sorgulanmalı ve öyle satın alınmalıdır. Yani tamamen doğal ortamlarda yapılıyor diye tüm ürünler sağlıklıdır demek yanlıştır.  

 

Güvenilir mahalli yerlerden taze gıdalar alınmalı

Ülkemizin birçok noktasında bu yöresel ürünler yapılmakta ve mümkün olduğunca ticarete de dönüşmektedir. Kendi halinde bir ablamızın, yaşı 60’lara dayanmış bir annemizin veya çocuğuna destek için çalışan bir kadın kardeşimizin 3-5 dönüm toprağında, tarlasında, bahçesinde yetiştirdiği veya kendi evinde yaptığı tamamen doğal ürünlerden bahsediyorum. Katkı maddesi olmadan zar zor imkânlarıyla ürettiği ve gerçekleştirdiği ticaretten bahsediyorum. Eli öpülesi toprak kokan annelerimizin yaptığı reçelleri, pekmezleri, turşuları, salçaları, kurutmalıkları almak hem kendi sağlımız açısından çok önemli hem de bu yerel üreticilere verilecek destek açısından çok kıymetlidir. Kesinlikle iyi ve sağlıklı ürünler üretme noktasında gayret içinde olan yerel çiftçimize, kadın girişimcilerimize üretimin şekli ve güvenirliği noktasında da destek verilse daha iyi sonuçlar elde edilebilir.

Suna’dan Doğal Ürünler


Bu yerel üreticilerden biri Aydın Nazilli’de bulunan ‘Suna Altıntop’tur. Suna Hanım “Merhaba Talip Bey öncelikle ilginizden dolayı çok teşekkür ederim, Allah razı olsun sizden” diyerek Anadolu sıcaklığı ile tüm sorularıma içtenlikle cevap vermiştir.

Suna Altıntop kimdir?


“1974 Te Siirt Kurtalan ilçesinde dünyaya geldim, ilkokulu bitirmeden tam 35 yıl önce Aydın Nazilli’ye yerleştik ve burayı çok benimsedim. 1995’te evlendim ve bir evladım var. Önce eşimle beraber patlıcan, biber kurutmalığı yaptık ve eşim İstanbul’da satmaya başladı. Bu şekilde Nazilli‘de 15 sene bu kurutmalıklardan yaptım. Daha sonra ise reçel imalatına girdik. Ufak bir kazan alarak onunla çatıda reçel yapmaya ve Instagram üzerinden satmaya başladım. Ürünlerim müşteriler tarafından çok beğenildi. İşi büyütmek istiyordum ama o kadar çok imkânımız yoktu, eşime KOSGEB’e başvuralım, devletimizin kadınlara destek verdiğini duymuştum diyerek KOSGEB’e başvurduk. Olumlu cevap aldım ve istediğim makina teçhizat ne gerekiyorsa devletimiz desteği ile satın aldım. Allah razı olsun öncelikle devletimizden ve şu an KOSGEB Aydın il müdürü olan ‘Sadullah Dülger’ beyden. Özellikle kendisine çok teşekkür ediyorum elinden geldiğince bize yardımcı oldu” diyerek destek ile bir yerel bir üreticinin neler yapabileceğini ortaya koyuyor.

Suna Hanım işi büyütmek için kredi çekiyor.


Sözlerine devam eden Suna Hanım “İşi biraz daha büyütmek için İş Bankasından kredi çektim. Raflar dahil bir çok konuda yatırım yaptık. Şu an iyi seviyelerde 30 çeşit reçel imalatı yapıyoruz. Reçel dışında bizim üretimiz olan turşular var. Tamamen doğal olarak ürettiğimiz makarna çeşitlerimiz, sebzeli olsun sade olsun çorbalık eriştelerimiz ve gün kurusu salçalarımız var. Yazında patlıcan, biber kurutmalığı yapıyoruz. Gönderimini yaptığımız müşterilerimiz oldukça da memnunlar, çoğundan olumlu mesajlar geliyor ve çok beğendiklerini söylüyorlar. Ayrıca sigortalı çalışanlarımız var. On kişiye iş imkanı sağladık. Ürünlerimiz şu an Instagram üzerinden satılmakta ve yurtiçinde müşterilerimize kargo aracılığıyla ulaştırılmaktadır. Ürünlerimiz temiz ve hijyene azami dikkat edilen bir şekilde ve kaliteli yapılmaktadır. İlerde tabii ki ben de ihracat yapmayı düşünüyorum” diyerek kaliteden asla taviz vermediklerinin altını çiziyor.

Suna Hanım güvenilir ve sağlıklı doğal ürün üretiyor.


Sözlerini bitirirken, “Bu yapmış olduğumuz ürünleri her yere göndermek istiyorum, çünkü gerçekten doğal, ilaçsız ve katkısız olarak yapıyoruz. Bizim ürünlerimizi herkes gönül rahatlığı içinde sağlıklı bir şekilde tüketebilir” diyerek güvenilir olduklarının altını çiziyor.

Hanzade Reçelleri


Hatay ilinden yöresel ürünler üreten diğer bir yerel üretici de Sümeye Ersoy’dur. Sümeye Hanım “Merhaba Talip bey, öncelikle bu güzel yaklaşımınız için çok teşekkür ederim. Sorularınıza içtenlikle cevap vermekten mutlu olurum” diyerek Anadolu samimiyetiyle sorularımıza cevap verdi.

Sümeye Ersoy kimdir?


“Adım Sümeye ERSOY, 41 yaşında ev bir hanımıyım. İskenderun sahil kız meslek lisesi el sanatları mezunuyum. Malatya Yeşilyurt ilçesinde dünyaya geldim. Emektar bir anne ve babanın çocuğuyum. Annem ev hanımı, babam ise elektrikçiydi ve zor bir çocukluk dönemi geçirdim. Şu an Hatay’ın Belen ilçesine bağlı Sarımazı mahallesinde ikamet ediyorum. Ben 5 çocuk annesiyim. Kadın girişimci olmaya 2018 yılında karar verdim. 2014 yılında oğlum bir rahatsızlık geçirdi. Hala devam eden bir tedavi süreci geçiriyoruz. Hem ona destek hem de aile bütçesine katkıda bulunmak için bu işe giriştim. Mutfağı seviyorum ve burada mutlu oluyorum. Bu süreçte eşimin desteği beni ayakta tuttu. Küçük bahçemde yetiştirdiğim ürünlerden konserveler yapıp satışa yönelik adımlar attım. Doğal beslenip doğal tüketmenin sağlık açısından çok önemli olduğuna inandığımdan, tamamen kendi gayretlerimle bu işi yapmaya başladım” diyerek zor imkânlar içinde ve engelli olan oğlu için bu işi yaptığını anlatıyor.

Sümeye Hanım doğal ürünler üretmeyi kendine hedef olarak belirliyor.


Sözlerine devam eden Sümeye Hanım, “Doğal ürünleri önceden evime, çocuklarıma yapardım. Arada komşularımıza, aile büyüklerimize de hediye ederdim. Özel bir evladım olunca bu işten para kazanmak ve oğlumla tedavi sürecinde daha iyi ilerlemek adına bu işe başladım. Devletimizden şu ana kadar herhangi bir destek almadım ama KOSGEB’e başvurmayı düşünüyorum. Anneannelerimizden gördüğüm, bildiğim yöntemlerle geleneksel olarak reçeller, soslar, konserveler, salçalar, tarhanalar, kuru gıdalar, turşular, sirke vs. ev ürünleri yapıyorum. Mutfağım benim her şeyim ve severek yaptığım her şeyi burada hazırlıyorum. Besinlerin hazırlanması, yıkanması, her şeyi en ince ayrıntısına kadar hijyene uygun olarak yapıyorum. Her şeyin doğru ve düzgün olmasına özen gösteriyorum” diyerek çocuklarına ne yediriyorsa aynı hassasiyetle ürünlerini hazırladığını ifade etmektedir.

Sümeye Hanım, Hanzade Reçelleri ismini niye vermiş?


Sözlerini bitirirken “Hazırladığım ürünlerin satışı için instagram sayfası açtım. Osmanlı mutfağını sevdiğim için “Hanzade Reçelleri” adını verdim ve buradan satmaya başladım. Türkiye'nin birçok bölgesine ürün gönderdim. Müşterilerimin memnun olması ve güzel söylemlerle dönüş yapmaları beni çok mutlu etti. Memnun olanlar diğer eş ve dostlarına tavsiyede bulundular ve bu şekilde yol almaya başladım. Hazırladığım her şeyin öncelikle doğal olmasına özellikle özen gösterdim. Beğenmediğim hiç bir ürünü yapmadım. Ürünlerimin hiç birinde kesinlikle katkı veya koruyucu kullanmadım. Şeffaf olarak her şeyin videosunu çekip kanalımdan yayınladım. Ürünlerimi mevsiminde taze meyve ve sebzelerden seçiyorum. İlerde çevremdeki birçok ev kadınına istihdam sağlamak istiyorum. Hayallerime inanıyorum ve peşinden gidiyorum.” Diyerek sağlık, temizlik ve hijyene ne kadar önem verdiğinin altını çiziyor.


Özetle, her 2 kadın girişimciyi de bu cesaretlerinden ötürü tebrik ediyorum. Ürünlerinden yeme imkânım oldu gerçekten çok lezzetliler. Bu şekilde yerel üreticilerimize destek verilmesi halinde kadın istihdamının önü açılacaktır. Kadınlarımızın da bu başarılı örnekleri göz önüne alarak harekete geçmeleri sanırım hem kendileri hem de toplumuz açısından çok faydalı olacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Emmim Develi Cıvıklısı

"Nokul Bafra Pide"

İstanbul’da Anadolu’dan lezzetler