Edirne ve Trakya Mutfağı
Edirne ve Trakya
Mutfağı
Bu yazım 22.06.2020 Tarihinde Analiz Gazetesinde Yayınlanmıştır.
https://www.analizgazetesi.com.tr/haber/edirne-ve-trakya-mutfagi-9033/
Edirne camileri,
çarşıları, köprüleri, tarihi evleri ve külliyesi ile büyük bir tarihi mirasa
sahiptir. Muhteşem Mimar Sinan ustalık eseri dediği Selimiye Camiini, Edirne'de
inşa etmiştir. Edirne bir uç beyi¸ bir serhat şehridir İstanbul'a tam doksan
iki yıl başkentlik yapmış ve Osmanlıya uğur getirmiş bir tarihi şehirdir. Tarih
boyunca nice akıncı beylerine yoldaşlık yapmış, 2.Murat Han¸ Yıldırım Bayezid
Han ve Fatih Sultan Mehmet Han'a ev sahipliği yapmıştır. Aynı zamanda Edirne,
günümüze intikal eden o muhteşem Osmanlı Saray Mutfağına da aracılık etmiştir.
Talip Bayram
Bilir misiniz Edirne’yi, ufkundan
kızılın bin bir tonu izlenen serhat ilimizi. Edirne'de gün batımı bir başkadır
ve temaşa seyri doyumsuz görüntüler çıkar ortaya. Adalet Kasrı, Saray Mutfağı,
Cihannüma Kasrı'nın olduğu Sarayiçi'nde gün batımı bir başka izlenir. Belki
ülkemizin gastronomi konusunda ileri gitmiş diğer iller gibi ticari hale
gelmemiş bir mutfağı olabilir Edirne’nin ama yakınlarda bu ilimizin lezzetleri
tadanlar buraya akın etmeye başlarlar diye düşünüyorum.
Edirne Mutfağı
Yemeyenin farkını anlayamayacağı,
yiyenin bir daha vazgeçemeyeceği nefis Edirne Mutfağının lezzetini anlamak
için, Edirne Sarayından Topkapı’ya taşınan dillere destan Helva-i Hakani
tatlısını Selimiye caminin avlusunda yemek, Edirne saray mutfağı usulü bulgurlu
kol böreğini ise Meriç nehrinde kıyısında tatmak lazım. Mutancana'sı, Tava
Ciğeri, Mamzana'sı, Kadınbudu Köfte'si, Elbasan Tava'sı ve daha nice
lezzetlerini tatmak bir kuşluk vakti şehre girip akşam akşam grup ettikten
sonra çıkmak gerekir. Ancak anlaşılır bu lezzetler. Trakya yemekleri deyince
akla ilk gelen elbette yaprak ciğerdir. Bu ilimize gidenlerin de aklına ciğer
gelmeyen yoktur herhâlde, sakatat sevmeyen her insanın bile yiyebileceği bir
lezzettir Yaprak Ciğer. Bir kere deneyen bu lezzetten vazgeçemez. Ön yargılı
olmadan yiyenler zaten bir daha bu yemeği bırakamayacaklardır. Ciğerin yanında olmazsa
olmazı yanında gelen doğal yollarla kurutulmuş kırmızıbiberdir. Ciğeriniz
bitene kadar tüm mezelerinizi tekrar tekrar yeniletebilirsiniz. Bu da
Edirne’nin bir diğer güzelliğidir.
Osmanlı Saray mutfağı Edirne'de hayat bulmuştur.
Daha önce Osmanlı saray mutfağını
yazmıştım. Sanırım Edirne Mutfağının da Saray mutfağından ciddi şekilde
etkilenmiş bir mutfağa sahip olduğunu bu çalışmamada gördüm. Yıllarca Osmanlı
imparatorluğuna payitahtlık yapmış olmasından dolayı Edirne mutfağında Osmanlı
saray izlerini veya Saray mutfağı esintilerini görmek bundan dolayı mümkün
olmaktadır zannımca. Edirne'nin neredeyse bir asra yakın bir süre Osmanlı’ya
başkentlik yapmış olması, saray mutfağının yöre mutfağını da etkilemesine sebep
olmuştur. Fatih'in Edirne Yeni Saray'da doğması, Edirne Sarayı'nın ve Edirne
imarethanelerinin de güçlü bir mutfağının olması Edirne’yi mutfağı açısından
çok zengin bir çeşitliliğe kavuşturmuştur. saray mutfağının özelliklerini
yanıtmış ve birçoğu günümüze kadar intikal etmiştir. Trakya yemekleri konusunda
biraz olsun bilgi almak istiyorsanız Ali Çakırın Trakya mutfağı kitabını
almalısınız. Bu konuda ufkunuz
açılacaktır. Trakya mutfağını keşfetmek için rehberiniz olacaktır.
Edirne’nin Öne Çıkmış Bazı Yöresel Yemekleri ve
Lezzetleri
Edirne Saray Baklavası
Badem ezmesini yemişsinizdir
mutlaka ama baklavasını belki ilk kez duyuyorsunuzdur. Edirne Baklavasının en
önemli özelliği "Saray Geleneklerine" uygun olarak yapılmasıdır. Edirne
baklavasında "susam" kullanılmaktadır. “Gerçi gayrı tatlılardan
bıkmışız, Lîk Edirne baklavası hoş gelir” (İbrahim Tırsî, Gazel 51/8)
Çeribaşı kirazı
Edirne'nin Enez ilçesine bağlı
Çeribaşı köyünde üretilen "Çeribaşı" kirazı, Çin, İngiltere, İtalya
ve Almanya başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç edilmektedir.
Yaprak Ciğer
Edirne mutfağının en bilinen, en
sevilen lezzetlerinden biridir tava ciğeri. İçerisinde piştiği derince sini
şeklindeki tavaya binaen bu ismi almıştır. Edirne Tava Ciğer’inin olmazsa
olmazı Edirne ciğer biberi diye anılan dışı seni içi beni yakan, nice yiğitlerin
gözünden yaş akıtan biberidir. Ciğerin incecik, kağıt gibi doğranmasından sebep
"yaprak ciğeri" ismiye de bilinir. Bu lezzet Türkiye lezzet
haritasına Edirne'den işaretlenmiş olup, kentte onun üzerine sembolik bir kent
festivaline de adını vermiştir.
Gömlek Kebabı
Osmanlı Mutfağı saray yemeklerinden
biridir. Bu lezzeti yalnızca Edirne'de bulabilirsiniz. Türkiye lezzet
haritasına Edirne' den işaretli bir Trakya mutfağı yemeğidir. Bu yemek malzeme
ve özellikleriyle bir Rumeli mutfağı ürünüdür. Zira sakatatların yöre
mutfağında kullanımı oldukça yaygındır. Özellikle Hıdrellez zamanlarında
yapılan bir yemektir. Özellikle Osmanlı mutfağı konseptini taşıyan
restoranların prestijli yemekleri arasında görülmektedir. Gömlek zarında,
kişniş tohumu, kimyon, çam fıstığı ve nane ile tatlandırılmış, kuzu ve dana
etinden fırınlanmış Gömlek Kebabı. İnce kıyılmış soğan, kuzu eti, zeytinyağı ve
tereyağı ile kavrulur. Islatılan pirinçler eklenir, dolmalık fıstıklar,
baharatlar eklenerek 2 bardak su ile pişmeye bırakılır. Gömlekler bu İç pilavı
ile doldurulur. Üzerlerine sos olarak hazırlanan yumurta ve yoğurt karışım
sürülür. 250 derecelik fırında 15 dk. Üzeri kızarana kadar pişirmelidir...
Kapama
Av hayvanları, kuzu veya tavuk
eti ile yapılan bir pilav çeşididir. Bölgede düğün, mevlüt vb. özel günlerde
mutlaka bu yemek yapılarak dağıtılır. Balkanlardan bölgeye gelen bu yemeğin en
önemli özelliği fırınlarda (Hatta kuzine sobalarda) bol karabiber katılarak
pişirilmesidir. Kapama, çok bilindik bir Balkan yemeğidir. Trakya mutfağının
önemli yemeklerindendir. Aynı zamanda bir pilav türü olmasına karşılık, ana
yemek gibi sunulmaktadır. Eski dönemlerde, kapamanın fırınlanırken konduğu
sinilerin üzerine, onu kapatacak genişlikte özel bir kapak yerleştirilir, bu
kapağın üzerine de odun koru konularak pişirilirdi. Alttan ve üstten ayrı ayrı
pişen bu yemeğin adı olan "kapama"
buradan gelmektedir. En büyük özelliği pişirme esnasında pilavının
içine, arzu edilirse de üzerine karabiber konularak yenmesidir. Bizim tavuk
etiyle vereceğimiz bu tarife karşılık, kuzu etiyle veya dana etiyle de
yapılabilmektedir. Tercih edilen etin kemikli bir yerinden olması arzu edilir.
Soğan Yemeği
Özellikle arpacık soğanı ile
yapılan tadı anlatılamayacak kadar lezzetli bir yemektir. Edirne'ye özel bir
yemektir. Arpacık soğanı doğranır, sıvı
yağda kavrulur. Sakatatlar küçük doğranır. Sıvı yağda pişirilir. Fazla su
koymadan orta ateşte pişirilir. Arifeden Pesah’a geçince aileler toplu yemek
yerdi. Kuzu yemek zaten sıkça tercih edilirdi. Soğan yemeğini evde anneler yapardı.
Helva-i Hakani
Edirne’den Topkapı’ya Uzanan
Sultanların en sevdiği tatlıların arasında iki tarif göze çarpar biri Helva-i
Hakanidir Süt ve balı bir tencerede kaynamaya bırakın. Kaynadıktan sonra altını
iyice kısıp sıcakta bekletin. 3 çeşit unu karıştırıp tereyağı ile bir tavada
kavurmaya başlayın. Bir kaç dakika sonra toz bademi içine ekleyip kısık ateşte
kavurmaya devam edin. Yaklaşık 20 dakika kısık ateşte rengi dönünceye kadar
kavurun. 20 dakika sonra sıcak şerbeti
kepçe kepçe ilave edip karıştırmaya devam edin. Tüm şerbeti ekledikten sonra
kısık ateşte bir kaç dakika demlenmeye bırakın. Bu esnada bir tavada tüm
bademleri hafifçe kavurun. Helvayı servis tabağına alıp kaymak ve kavrulan
bademle servis edin.
Taze Bakla çorbası
Trakya’nın köylerinde bahar
aylarında en çok yapılan bir çorbadır.
Uzunköprü Kavunları
Uzunköprü’nün o güzel kokulu kavunlarının
lezzeti Avrupa’yı sarmış. "Avrupa’ya bu kavunun ihracı yapılmaktadır
Yılan balığı
Bu balıkta nereden çıktı diyenler
için, Enez Lagün ve Dalyan göllerinden bulunmaktadır. Bu balık türünün
ender üreme alanlarından
biridir Enez, o yüzden eğer
yolunuz Enez’e kadar sürerse
mutlaka tadına bakın
derim.
Kaçamak ,
Trakya yemeklerinin bir kısmı
gibi yine bölgeye balkanlardan gelmiş, hem tatlı hem tuzlu olarak tüketilebilen
mısır unundan yapılan bir yemektir. Özel bir pişirme yöntemi ile mısır unundan
yapılır, kesinlikle sıcak servis edilir, yanına pekmez ile servis edildiğinde
tatlı, sade olarak servis edildiğinde tuzlu olarak tüketilebilir. Yedikçe daha
fazla yeme isteği uyandıran bir tat.
Kuskus
İrmik, Un, Yumurta ve Süt ile
yapılan bir çeşit makarnadır. Bu bölgelerde köylerde tekne adı verilen
aletlerde karşılıklı iki kişi tarafından sürekli olarak sallayarak
yapılmaktadır.
Badem helvası
Şehre girdiğiniz anda karşınıza
gelecek. Her yerde badem helvası, kavala kurabiyesi, deva-i misk, peynir şekeri
satan dükkanlar göreceksiniz. Özellikle ‘Keçecizade’ tercih edilebilir. Yöreye
özgü bu tarz tatlıların tadına bakabilir, dilediğinizi alabilirsiniz.
Zirva Yemeği,
Osmanlının bir kültür ürünü
olarak günümüze değin ulaşabilmiştir. Zirva Edirne mutfağının çok eski bir
yemeğidir. 15. ve 16. yy'da Saray mutfağında olduğu kabul edilen ve Fatih
Sultan Mehmet Han'a sunulan baş yemekler arasında yer alan Mutancana isimli
yemeğe büyük benzerlik gösterir. İstanbul'da Fatih ve Süleymaniye
İmaretlerinde, Edirne’de II. Beyazıt imaretinde Cuma akşamları, ramazan ve iki
bayram akşamları halka dağıtılan bir yemek olduğu bilinmektedir. Et ve
meyvelerin bir arada kullanılması, Osmanlı saray mutfağı özelliğidir.
Mutancana
Edirne Mutfağı’nın karakteristik
bir et yemeğidir. Edirne Sarayı’nda doğan Fatih Sultan Mehmet’in en sevdiği
yemeklerden olduğu, İstanbul’un fethinden sonra Topkapı Saray Mutfağı’na
taşınan baş yemekler arasında yer almaktadır. Mutancana Edirne’nin özel
yemeklerinden bir diğeri olan olan Zirva tarifiyle büyük benzerlikler gösterir.
Zirva gibi Mutancana tarifinde de Osmanlı yemeklerindeki uygulamalar gereği et
ve meyvelerin, tatlı, ekşi ve tuzlu aromaların birlikteliğini görüyoruz.
Tarifin orjinali kuzu eti kullanılmasını işaret ederken, sonraki yıllarda tavuk
eti ile de bu yemek hazırlanmaktadır. Mutancana günümüzde Osmanlı Mutfağı
örnekleri sunan konsept mutfakların baş tarifleri arasında yer alırken, Edirne
yöre mutfağında da diriliğini korumaktadır. Saray’ın Ziyafet Yemeği Mutancana sarayda en
çok yapılan yemekler arasında yerini alır. Tüm ziyafetlerde ana yemek olan
Mutancana meyvelerin yemeklerde kullanıldığı Osmanlı mutfağından en zengin
örneklerden biridir. Eti 2 yemek kaşığı tereyağında bal ve sirke ile kavurmaya
başlayın. Daha sonra ete tuzunu ve karabiberini ekleyin. Et suyunu çekip 10 dakika kadar kavrulunca
üzerine arpacık soğanları ekleyin. 10 dakika beraberce kavurup unu ilave edin. Güzelce karıştırın ve badem içi hariç tüm
malzemeyi ekleyin. Tencerenin altını kısın ve kapağını kapatın. Yaklaşık 1 saat
kısık ateşte pişirin ve altını kapatın. Kalan 2 kaşık tereyağında bademleri
kavurun. Yemeği servis tabağına alın ve üzerine kavrulan bademleri ekleyerek
servis edin.
Anne Yahnisi
Yahni, Türkiye lezzet haritasında
birçok yörede kendine has dokunuşlarla özelleşmiş uygulamalarına rastladığımız,
en sevilen tencere et yemekleri arasında baş sıralarda yer alır. Böylesine
geniş bir coğrafyada yapılıyor olmasına karşılık, kökleri 16.yy’dan itibaren
Osmanlı Saray Mutfağında bulunan ve uzun senelerce imarethanelerde halka
dağıtılan yahni yemeklerinin güçlü bir “Rumelili” algısı vardır. Hayvancılığın
ve etlerinin kalitesinin ileri seviyede olduğu düşünüldüğünde, Trakya
mutfağında geniş bir yer bulduğunu tahmin etmek mümkündür. Yöre mutfağında kuzu
eti daha çok tercih edilir. Kuşbaşı olabildiği gibi, yemeklik parça et ile de
hazırlanması yaygındır. Genel olarak temel malzeme olan etin, soğan başta olmak
üzere sebzeler hatta bazı reçetelerde meyveler ve baharatların dengeli
kullanımı ile haşlanması metodudur. Bu basit tanıma rağmen zengin bir
çeşitliliğe sahiptir.
Elbasan Tava
Osmanlı saray mutfağına kadar uzanan
bir yemektir. Edirne mutfağından ülkemizin yöre yemekleri haritasında yerini
almıştır. Elbasan tava, haşlanmış kuzu etinin yoğurtlu bir sosla
fırınlanmasıyla yapılan, geleneksel bir Trakya yemeğidir.
Edirne'de 1964'e uzanan ciğer
dükkânların varlığını görmek mümkündür. "Kazım Usta" gibi.
Edirne Mutfağını Merak Ediyodum Güzel Olmuş.
YanıtlaSil