Kalbe Giden Yol Yemekten mi Geçer?

Bu yazım 15.02.2021 Tarihinde Analiz Gazetesinde Yayınlanmıştır.

Linki

http://analizgazetesi.com.tr/yazarlar/kalbe-giden-yol-yemekten-mi-gecer/

 


Malum bu günlerde, sevenin sevdiğine yönelik bir ilgili olma ve bir sevgi gösterme telaşıdır gidiyor. Yürekleri dolduran bu kocaman sevgiler bir güne sığar mı ki adına sevgililer günü denmiş. Sevgi bir güne mi hapsedilirmiş veya sevginin bir günü mü olurmuş? Seven her daim sever, bir an için bile bıkmadan ve gözünü bile hiç kırpmadan. İnanır mısınız bu günlere pek bilmem ama ben niyeyse bu günlerin hep ticari kaygıyla oluşturulduğunu düşünürüm. Daha fazla alışveriş için icat edilmişler gibi geliyor bana.

Neyse o tartışmayı bir yana koyup madem böyle bir gün var, herkes de bir şekilde karşıdaki muhatabına sevgisini göstermek istiyor, o zaman bunun en iyi yolunu göstereyim size isterseniz. Zannımca bunun en muhteşem yolu sevdiğine lezzetli bir yemek hazırlamak olsa gerek. Böyle girilir bence en müthiş şekliyle insan sevdiğinin kalbine, yoksa öyle pahada değerli taşlardan medet umanların sevgileri bu taşların ağırlığı altında kalıyor sanki.

Buradan şu sonucu çıkarabiliriz mi bilmiyorum. Yani en çok taşlı hediyeyi alan en yüksek değeri ödeyen en çok seviyor diye. Kesinlikle değil. Bana kalırsa sevgi, kıratla ölçülemeyecek kadar naiftir, kırılgandır. Bu türden hediyeler sevindirmez mi muhatabını, elbette sevindirir ama suni kalır, yapmacık olur.


Bana göre sevgiye dayalı ilişkilerin temeli beyinden ziyade kalptir. Diğer bir anlamda da kalp sevgi ve ilgiye muhtaçtır. Sevgi ister ki kalp hep onunla ilgilensin. Buna göre de ilginin en güzel nişanesi de ona sevdiği güzel şeyleri yapmak. Bu bazen bir güldür, bazen bir gönül almadır sevgiyi anlatan ama çoğu zamanda yemektir sevgiyi doruklara çıkaran.

Yemeğin sevgi ile derin bir ilişkisi olduğu da kesin bence. İşte belki de en güzel sevgi gösterisi, yemekler yaparak kalbe giden en kestirme yolu bulmak. Sevdiğine kendini inandırman için ona kendi ellerinle yemek yapman ona değerli olduğunu hissettirmen yeterli gelir sanırım sevgiyi anlatmaya. Sevgiye emek vermek, özen göstermek ve ortak payda olan bir yemek masası etrafında buluşmak işte budur dedirtir karşı tarafa en içtenlik ve en samimiyetle.


Kalbe giden yolun mideden geçtiğine dair söylenen bu sözü bir darbı mesel olarak yemekle uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilerin bile bildiğini varsayıyorum. Muhatabına olağanüstü bir itina ile servis edilen bir yemeğin, hislerini harekete geçiremeyecek bir insan olabileceğine ihtimal vermiyorum. Tat ile sevginin, lezzet ile aşkın bir yemek etrafında birleşebileceğine olan inanç kâinat var olalı beri var. Güzel biriyle hele onun elinden lezzetli bir yemek yerken karnınızdaki kelebeklerin uçuşmasına mani olamazsınız. Hisleri harekete geçirmesine dur diyemezsiniz. Yemeğe bir de güzel bir ortam eşlik ediyorsa duyguların canlanmasına engel olmayın zaten.

Böyle olmadığını, insanların kalbinin böyle lezzetli bir yemekle fethedilemeyeceğini iddia edenler de çıkabilir elbette. Ancak toplumun büyük bir kesiminin benim gibi düşündüğüne inanıyorum ben. Buna en büyük delilim ise,


Her mutlu ve önemli bir olayımızda yemek yeriz sevdiklerimizle değil mi?

Düğün gibi en mutlu anımızda yemek yedirir ve adına velime deriz.

Çocuğu sünnet eder yemek tertip ederiz.

İş toplantısına yemek ilave eder, yemekli toplantı deriz daha rahat konuşabilmek için,

Eve konu komşuyu davet eder yemek hazırlarız vs.

Her önemli bir olayımızda kalbe açılan bir kapı olarak görürüz yemek yemeyi ve yedirmeyi. Belki insanlık var olalı beri de bu böyledir ve böyle devam edecektir. Çünkü yemek yerken insanoğlu mutlu olmakta. Dolayısıyla

 “Kalbe giden yollardan biri mideden geçer” rahatlıkla denebilir diyorum.


Geçen bana gelen bir mailde uluslararası bir çikolata markasının sevgililer günü için harika bir proje yapmış olduğunu gördüm. Kalp formunda tasarlanan bir eserin merkezinde küre şeklinde metalik bir ayna, bu aynanın etrafında ise üst üste bindirilmiş, üzerlerinde farklı dillerde “seni seviyorum” cümlesinin harflerinden oluşan figürler ve dünyanın farklı şehirlerinden geçmişe ait fotoğraflar.

Sevgiyi anlatan bu eserden çok etkilendim, tavsiye ederim mutlaka görün.


 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Emmim Develi Cıvıklısı

"Nokul Bafra Pide"

İstanbul’da Anadolu’dan lezzetler