Gastronomide Yeni Normaller ve GT Hijyen Belgesi
Gastronomide
Yeni Normaller
ve GT Hijyen
Belgesi
Bu Yazım 01.06.2020 Tarihinde Analiz Gazetesinde Yayınlanmıştır.
http://analizgazetesi.com.tr/gazete/01-haziran-2020-563/#group-11
Korona virüsü sonrası
normalleşme takvimi, kritik sektörlerden olan turizm ve yeme-içme için de
işlemeye başlıyor diyebiliriz. Bugün 1 Haziran ve Restoranlar faaliyete başladı.
Çarkları yavaş yavaş dönmeye başlayacak olan bu sektörlerde, yayınlanan
genelgeler çerçevesinde ‘Yeni Normaller’
oluşuyor.
Talip Bayram
Korona Virüsüne Yakalan Hasta Sayısının Azalması Nedeniyle Tedbirler Gevşiyor
Bu salgına karşı alınan tedbirler
nedeniyle birçok sektör etkilense de, dünya genelinde en sert gelir ve istihdam
kaybı yeme-içme sektöründe yaşandı. Dünya geneli milyonlarca kişi bu sektörde
işini kaybetti. Yayınlanan bazı verilere göre yeme-içme mekânları özellikle mart
ve nisan ve hatta mayıs aylarında ciddi bir gelir kaybına uğradı. İşte bu
ekonomik yönden kaybedilen gelir kaybını telafi etmek için tüm dünya korona
virüs salgını için aldığı tedbirleri yavaş yavaş gevşetiyor. Birçok ülke
yönetimi gibi ülkemiz de salgının biraz hafiflemesi sonucu ekonominin tekrar
toparlanması için yeni yeni kararlar, yeni uygulamalar, farklı stratejiler
uygulamaya başladı. Fakat artık eski hal muhal. Bu salgın yaşantımızda pek çok şeyi
değiştireceğe benziyor. Geçmiş dönemin şartları artık mümkün olmadığı için tüm
sektörlerde hayatımıza 'Yeni Normaller’
giriyor. Günlük süre gelen alışkanlıklarımız, rutinlerimiz, hijyen ve yaşam şeklimiz
hepsi tek tek değişikliğe uğrayacak. Aslında bu yeni durumda da yeme içme
sektörü cirolarında beklenen muhtemel kayıplar yaşamaya devam edecek sanırım. Çünkü
hayatımıza girecek olan Yeni Normaller ekonomik olmaktan ziyade daha çok hijyen
ve güvenliği ön planda tutmaktadır.
Gastronomi Sektöründe Yeni Normaller
Peki, Korona virüs salgını
sonrası gastronomi sektöründe ve özellikle restoranlarda görebileceğiz günlük
yaşantımızın yeni normalleri nelerdir? Çok sayıda ülke, bu salgının yayılmasını
önlemek için tedbirleri gevşetip yeni önlemleri belirlemeye başladı. Özellikle
gastronomi sektöründe ‘Yeni Normaller’ şekillenmeye başladı diyebiliriz.
Ülkemizde de açılan ve açılmayı bekleyen AVM’ler, iş yerleri, berberler, kuaförler,
kafeler, spor salonları ve restoranların faaliyete girmesiyle birlikte gündelik
yaşantımızda birçok değişiklik ile karşılaşacağımız yeni normaller uygulanmaya
başlanacak. Belki bazı konular hala gri ve belirsiz ama başta restoran
sahipleri olmak üzere, sektör profesyonelleri dahil birçoğumuzun bu konuda çeşitli
öngörüleri bulunmakta. Bir kısmını genelgelerle, belki bir kısmını kendimizin
koyacağı yeni kurallarla tanışacağımız bir dönemden geçiyoruz. Peki, “Yeni
Normaller” diye adlandırılan bu önlemler nelerdir ve neler olmalıdır gelin hep
birlikte bakalım. Bana göre restoranlarda olması gereken ‘Yeni Normalleri’
kendimce listeledim.
Bundan Sonra Daha Sık Göreceğimiz Günlük Yaşamın Yeni Normalleri.
1.
Başta Restoranlarda Yetkili kurumlardan onaylı bir
hijyen belgesi olmalı,
2.
Restoran içinde metrekareye göre belirlenmiş bir
sayıda müşteriye hizmet verilmeli,
3.
Restoranlarda paket servise önem verilmeli ve özel
alan oluşturulmalı,
4.
Restorana girerken ateş ölçerler veya termal
kameralar olmalı,
5.
Restoran içinde fiziki mesafe kurallarına dikkat
edilmeli, ayrılmış masalar, fiziki mesafeyi koruma amaçlı cam bölmeler olmalı,
6.
Daha fazla şeffaflık ön planda tutulmalı ve
hatta ‘açık mutfak’ olmalı,
7.
Restoranların kapalı alanlarında bulunan
klimalar sürekli temizlenmeli, belki hiç kullanılmamalı,
8.
Mümkün olduğu kadar restoranlarda umuma açık
tuvaletler kullanılmamalı, zoraki durumlarda ise her bir müşteriden sonra
tuvalet temizlenmeli ve dezenfektan sıkılmalı,
9.
Restorana gelmeden önce mutlaka rezervasyon
yapılmalı, isim ve telefon kaydedilmeli,
10.
Restoran sektöründe tüm çalışanlara Korona testi
uygulanmalı ve “Hayat Eve Sığar” programı kullanılarak restoran web sitesi
üzerinden müşterilere sunulmalı,
11.
Tüm masalara el dezenfektanları veya kolonya konulmalı,
12.
Tüm çalışanlar ve hatta müşteriler maskeli
olmalı, sadece yemek esnasında çıkarılmalı,
13.
Her masada sipariş vermek için karekod
uygulamasıyla telefona indirilebilen dijital menüler olmalı,
14.
Temassız pos cihazı olmalı,
15.
Her müşteriye özel tek kullanımlık çatal kaşık
bıçak olmalı,
16.
Restorana girerken kapı girişinde hava perdesi gibi
havadaki bakteri, virüs ve mantarları yok eden gıda sınıfı dezenfektanlar
olabilir,
17.
Restoran salonunda
belli yerlere yerleştirilen dezenfektan püskürtme cihazları olabilir,
18.
Her bir müşteri kalktıktan sonra oturduğu yere
dezenfektan sıkılabilir,
19.
Girişte, ellerin içeri girdiği otomatik el dezenfektan
makineleri olabilir,
20.
Restorana girerken ayakkabılar dezenfektan'dan oluşan
paspaslara silinebilir,
21.
Müşteriler ile hizmet verenler arasında
sıçramayla bulaşmayı önleyici için panel konulabilir,
22.
Restoran girişinde gözleri, elleri ve boğazları
tarayan sağlık robotu olabilir,
23.
Teknolojik olarak gelişmiş restoranlarda servis
elemanı olarak robotlar kullanılabilir,
24.
Yeni Restoranlarda, fiziki mesafeyi amaçlayan yeni
mimari tasarımlar yapılabilir,
25.
Yeni Restoranlarda daha çevreci geniş bahçeli yaklaşımlar
ele alınabilir,
26.
İnsanların arkadaşları ve aileleri ile güven
içinde görüşebilmeleri ama aynı zamanda yeme içme konusunda özgür hareket etmelerini
sağlayan maskeler tasarlanabilir,
27.
Fiziksel menüler, nakit ödemeler ve açık büfeler
artık geçmişte kalmalı,
Her restoran riski aza indirmek
için farklı uygulamalar da yapabilir.
Yeni Zelanda Başbakanı Yeni Normaller Yüzünden
Restorana Alınmadı.
Sektörde sıkı kontroller
yapılırsa tez zamanda bu dönemi atlatırız. Aksi halde hem risk devam eder, hem
de ekonomik olarak gastronomi sektörü canlanamaz. Geçen izlediğim bir haberde, Cumartesi
günü brunch yapmak için başkent Wellington'da bir restorana giden Yeni Zelanda
Başbakanı Ardern ve nişanlısı Clarke Gayford, korona virüs yönetmelikleri
kapsamında işletme dolu sayıldığı için içeri alınmadı. O sırada içeride bulunan
bir Yeni Zelandalı, bu durumu sosyal medya üzerinden paylaştı. Ancak olaydan
kısa süre sonra restoranda bir yer açıldı. Çalışanlar, uzaklaşan Ardern
çiftinin peşinden koşarak tekrar restorana davet etti.
Korona Sonrası Restoranlar İçin Öngörülen Yeni
Normaller
Geçen günlerde Gastronomi Turizmi
Derneği Başkanı Gürkan Boztepe ile restoranlarda oluşacak olan ‘Yeni Normaller’
üzerine telefonda epey bir sohbet ettik. “Gastronomi sektörü çok kan kaybetti”,
diye söze başladı Gürkan Bey, “Bir şeyler yapmak ve halkımızın restoranlara
olan güvenini geri çekebilmek lazım” diye de ekledi. Ayrıca gastronomiyle
ilgili birçok konuda da çok önemli bir bilgiler verdi. Yapılan bir araştırma da
tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de turizmde en fazla harcamayı gastronomi
turistinin yaptığını söyleyen Boztepe, Restoranların kriz sonrası en hızlı canlılık
kazanacak sektör olacağına dair olan inancını dile getirdi. Ancak halkımızın
restoranlara olan güvenini tazelemek için Restoranların hijyene dikkat etmeleri
ve bunu halka iyi anlatmaları gerektiğinin altını çizdi. “Peki, o nasıl
olacak?” diye sorduğumda da, “Gastronomi turizmi olarak bu konuda krizden çıkış
haritası öneriyoruz, önerdiğimiz konuyu dikkate alan restoranlar bu badireyi
çabuk atlatacaklardır. Pandemi nedeniyle gastronomi ve turizm sektörü
daralıyor. Sektörün genel büyüklüğü yıllık 120 Milyar TL, TC Turizm Bakanlığı
ile birlikte belirlediğimiz gastronomi turizmi 2020 gelir beklentimiz ise 15
Milyar USD idi. Bundan sonra her şeyin normal gitmesi ve Gastronomi
Turistlerinin de gelmesi halinde bile bu rakamı yakalamamız zor görünüyor. Ancak
yine de biraz sapma olsa da yılın ikinci yarısından sonra ülke olarak güven
problemini halledersek bu hedefi toparlayacağımızı düşünüyorum.” dedi.
Restoranların Bir Kısmı Sermaye Yetersizliğinden
Dolayı Değişebilir
Sözlerine devam eden Boztepe; “Tüm
dünya bu sürecin etkilerini hissetmeye başladı. Dünyadaki verilere göre
belirlenmiş olan yüzde 5’lik büyüme hedefi, yüzde 10 küçülmeye indi. Bu
daralmanın ülkemizi de etkilemeye başladığını görüyoruz. Havayolları, seyahat
acenteleri, oteller ve yeme içme yerleri bu süreçten olumsuz etkileniyor. Restoranların
işletme sermayesi ve personelinin uluslararası hijyen standartlarına uyabilmesi
gibi konularda çok yetersiz. Maalesef kira, personel, lezzet ve hijyen
testlerinden en az birinden geçmez not alan birçok restoran olacaktır. Dünya
elbet bu sıkıntıları çözecek ama belki bazı sektörlerde oyun ve oyuncular yer
değiştirecektir. Ancak açıkçası sıkıntılı olan bu süreci en hızlı atlatabilecek
sektörde yine yeme içme sektörüdür. Restoranlarımız çok çabuk çıkacaklardır bu
darboğazdan diye düşünüyorum. Güvene hijyene önem veren kurumlar ayakta kalacak
ama bunun dışındaki kurumlar maalesef kaybedeceklerdir” dedi.
Gastronomi Turizmine Ve Yerel Ürünlerimizin
Tanıtımına Önem Verilmeli
Boztepe; “GTD olarak yaptığımız bu
anlamda ilk ve tek olan bir araştırmada, ülkemize gelen turistin bu virüs
belasından önce tatil yapma nedenlerini sıraladığımızda; 1-Tarihi ve Kültürel
Zenginlikler, 2- Mutfak Kültürü ve Zenginliği, 3-Doğal ve Coğrafi Zenginlikler
yer almaktadır. Sonra sırasıyla denizler ve sahiller, uygun fiyatlı tatil
imkânları ve eğlence aktiviteleri gelmektedir. Sıradan normal turistlerin
bıraktığı para ve harcama alışkanlıkları tutarlarına baktığımızda; gastronomi
turistleri toplam harcamalarının yüzde 27’sini yeme-içmeye harcamaktadırlar. Bu
oran diğer turistler için yüzde 20’dir. Bu bilgiler ışığında; korona nedeniyle
toplu turlar ve organize grup gezileri olamayacağından sıralamada bir numaralı
turistin ‘Gastronomi Turisti’
olacağı ve en fazla harcamayı da bu turistin bırakacağı görülmektedir.” Ayrıca
dernek olarak üyelerinden gelen yoğun talep üzerine yerel ürünlerle ilgili özel
bir proje geliştirdiklerini söyleyen Boztepe, “ GT Anadolu ile ülkemizin en nadide yerel ürünlerini, tüketicinin
rahatlıkla güvenilir bir şekilde internetten veya marketlerden satın almasını
sağlayacakları bir çalışma yapıyoruz”
dedi. İfadelerinde bulundu.
Gastronomide Güven Tekrar Hijyenle Kazanılacak
GTD Başkanı Gürkan Boztepe,
korona sonrası restoranlar için öngörülen yeni normaller üzerine Gastronomi
Turizmi Derneği’nin başlattığı çalışmalardan bahsederek, Turizm bakanlığıyla
koordineli bir şekilde gelişmeleri anlık olarak takip ediyor olduklarını
söyleyen Boztepe, “2 yıl önce
çalışmalarına başladığımız ‘’GT Hijyen Belgesi’’ bitme aşamasına geldi. Ülkemize gelen
turistin Michelin tarzı bir belgeli restoranı daha çok tercih edeceğine
inanıyoruz. Restoran derecelendirme ve Hijyen standartları için ‘Türkiye Kalite Derneği’ ve ‘Diversey’ ile yaptığımız bu
özel çalışma lansmanını, kapsamını biraz genişletip yeni basın toplantısı ile
kamuoyuna duyuracağız. Bu virüsün etkileri biraz hafiflediğinde tüketicinin ilk
bakacağı şey hijyen ve ‘’GT Belgesi’’ olacaktır sanırım” dedi.
GT Hijyen Belgesi
GT Hijyen Belgesi ile detaylı
bilgiler veren Boztepe, “Evet, özellikle restoranlar güveni tekrar hijyenle
kazanabilir. Ancak, bu konuya dikkat eden restoranı bir kurum denetlemeli ve bir
belgesi olmalı. Hatta denetleyen bu kurum uluslararası olmalı ki turist oraya
gidebilsin. Onaylatılan o belge de restoran kapısına veya girişine de asılmalı”
diyen Boztepe, “işte biz GTD olarak, bu virüs sonrası veya daha önceden de
kısmen var olan hijyen kaynaklı güven problemini çözmek için ‘GT
Hijyen Belgesi’ çalışması yaptık. Türkiye’de temizliğe, hijyene önem veren
mekânların şart olduğunu, böyle nitelikli kurumların ve restoranların çoğalması
halinde de daha çok turistin bu mekanları ziyaret edeceğini ve bu şekilde
sektörün daha hızlı büyüyeceğine inanıyorum” dedi.Hijyen belgesinin detayları nedir?
Belge ile ilgili sözlerine devam
eden Boztepe, “Restoranlara çok incelikli bir temizlik uygulaması başlatıyor
olacağız. ‘Restoran Belgelendirme Sistemi’nin öneminin bugünlerde daha iyi
anlaşıldığını görüyorum. Öncelikle İstanbul ve Ankara’da başlayacak olan bu
sistemin, aynen diğer muadilleri gibi dünyada marka olacağına inanıyorum. Bu çalışmalar
kapsamında, Gastronomi Turizmi Derneği bünyesinde bulunan Gastro Akademi
Başkanı ‘Dr. Mesut İnan’ ve TÜRSAB Gastronomi İhtisas Komitesi Başkanı ‘Ömer
Kartın’ ın da çok önemli destekleri oldu. Dünyada bulunan bu tür sistemlerin
araştırılması sonucu ortaya çıkan GT Hijyen Belgesi sayesinde ailelerin güvenle
gidebileceği yerlerin listesi çıkmış olacak” diye konuştu.
GT Hijyen Belgesi Alan Restoranları
Açıklayacağız
Boztepe, “Tüketiciler, kriz
sonrası bu süreçte daha çok hijyene dikkat edecek diye düşünüyorum ve kapısında
‘’GT Uluslararası Hijyen Belgesi” gibi onaylı sertifikalı olan restoranları
tercih edecek. Bu belgeyi almaya hak kazanan mekânları GTD web sayfamızda
sürekli açıklayacağız. Kapısında bu belge olmayan diğer restoranlar ise kendilerine
göre başarılı çalışmalar yapsa bile gizli denetleme gibi uluslararası
standartlarda bunu ispat etmiş olamayacak.” diyen Boztepe’ye göre “GT Belgeli
Restoranlar demek, Hijyen kurallarına uyan mekânlar demektir. Müşterinin de
kontrolü ve hijyeni dâhil olmak üzere, mal tedarikinden soğuk hava deposuna,
şefinden garsonuna, müşterinin önüne gelecek tabağın temizliğine kadar ki tüm
konularda garanti verebilen restoranlar anlaşılmalıdır” diye söyledi.
Restoranlarda Menüler Pratik Olmalı
Restoranlarda olan menüler
hakkında da görüşlerini söyleyen Boztepe, “Fiziki mesafenin hayatımıza
girdiğini kabul edersek, birçok işletme konsept değişikliğine gitmelidir. Otel
ve restoranlardaki menülerde el yapımı ve paketlenmesi, taşınması zor olan
ürünler azaltılmalıdır. Kahvaltılarda hazır paketli ürünler kullanılmadır.
Oteller bunu uygulamaya başladılar bile, açık büfeleri kaldırıp yerine set
paket halinde olan kahvaltılar sunuyorlar. Bazı kahvaltı mekânlarında şu kadar
çeşit kahvaltı şu fiyat gibi sunum ve satış teknikleri ortadan kalkıyor galiba”
dedi.
Dijitalleşmeyen Mekân Batar
Dijitalleşme üzerine de
görüşlerini aktaran Boztepe, “Dijitalleşme süreklilik arz eden önemli bir konu,
bence mekânlarda dijital eğlenceler eksik. Benim gözlemlediğim kadarıyla; Hiç
kimse sadece kendisi için sosyal ortamlara gitmez. Bir restoran sahibi
arkadaşım: “Erkekler arabalarını, kadınlar da takılarını ve kıyafetlerini
göstermek için restoranlara gider’’ demişti. Bu gösteriş kısmı da unutulmamalı.
İnsanlar prestij konumlandırması yapamayacaklarsa marketten alıp evinde ev
partileri ile sosyalleşme yoluna da gidebilirler.
Özetle Gürkan Boztepe,
“Şimdilerde menüler bile dijitalleşmeye başladı. Ödeme sistemlerinden
mekânlardaki havalandırma sistemlerine kadar artık her şey dijitalleşme ile
çözülmeli. Sosyal Medyada var olmayan, hijyen kurallarına dikkat etmeyen ve
dijitalleşemeyen mekân batmaya mahkûmdur” diyerek sözlerini bitirdi.
Yorumlar
Yorum Gönder